foto2.jpg
Biz Kimiz, Hakkımızda Fotoğraf, Fotoğrafçılık Dağcılık Doğa Yürüyüşleri, Trekking, Gezi Doğa, Çocuk ve Doğa, Ağaç Türleri, Böcekler ve Bitkiler Bisiklet, Parkurlar, Yazılar, Anılar Sponsorlar İletişim

Çocuğumla Doğadayız Çocuğumla Doğadayız

E-Posta:


   

Ana Sayfa > Fotoğraf > Fotoğraf Hikayeleri



Sıradan Bir Deniz Kıyısını Sıra Dışı Bir Hale Getirebilirsiniz

Bir Fotoğrafın Hikayesi: Tarık Yurtgezer

fotografin_oykusu.jpg

Hemen herkes tatil yapmak amacıyla yazın bir yerlere gider. Fotoğraf meraklıları yanlarında makinelerini de götürmeyi ihmal etmezler. 

 

Tatilde hatıra fotoğrafları dışında ne çekilebilir? Gittiğiniz yörenin insanı, tarihi kalıntıları, manzarası, çarşı, pazar vs. fotoğrafı çekilebilecek konulardır. 

 

Tatile güney sahillerine gitmişseniz ve sadece doğa fotoğrafı çekmeye niyetiniz varsa “hele bir de aylardan Temmuz ise” veya Ağustos, o zaman konu sıkıntısı çekebilirsiniz. Çünkü bu aylarda doğa adeta ölüdür. Bütün otlar sararmış, çiçeklenme dönemi bitmiştir. Çiçek olmayınca pek kelebek de göremezsiniz. Deniz manzarası bölgedeki yoğun pustan dolayı pek tat vermez. Günbatımı manzarası bu mevsimde bulutsuz bir gökyüzü olduğu için çekici gelmez. Kala kala elimize kıyıdaki kayalar ve dalgalar kalır. 

 

Bu yıl Datça’da böyle bir durumdaydım. Ama burada, örneğin Kerpe’de olduğu gibi olağanüstü kaya formasyonları yoktu. Kayalara vuran dalgaları çeksem çok sıradan fotoğraflar olacaktı. Ancak fotoğraf çekimini geç bir saatte yaparsam sıradan bir deniz kıyısından sıra dışı bir fotoğraf elde edebilirdim. 

 

Bunun için akşam gün batımından yarım saat kadar sonra hava alaca karanlık olduğu sırada sehpamı deniz kıyısına kurup makinemi üzerine yerleştirdim ve 70-300 mm objektifimi taktım. Bu saatlerde ışık hızla maviye doğru yönelir. Bunu gözümüzle göremeyiz ama günışığı filmler iyi algılar, fotoğrafta hoş bir mavilik, biraz da eflatun rengi hakim olur. İşte ben bu maviliği yakalamak peşindeydim. O yüzden beyaz dengesi ayarını “günışığı” yaptım. 

 

Ayrıca bu saatlerde ortamda günışığının iyice azalması benim için avantaj oluşturuyordu. Çünkü pozlama uzayacak ve bu uzun poz süresi içinde dalgalar bir çok gez gidip gelecekler ve fotoğrafta hoş bir etki yaratacaklardı. Uzun pozlamalarda noise sorunu olabileceği için de mümkün olan en düşük ISO değerini (100) kullandım. Diyafram öncelikli (A) modu seçip objektifin diyaframını 22 değerine getirdim. Pozlama süresi 30 tam saniyeye düştü. 

 

Beyaz dengesi “günışığı”, ISO 100, diyafram 22 ve enstantane 30 sn amacıma hizmet eden değişkenlerdi. Bu değerlerle deklanşöre bastım ve ortaya bu fotoğraf çıktı.

 




Tasarım: Studio Martin