ÇIKIŞ NEDENİ:
26 Ağustos-01 Eylül 2007 tarihleri arasında yapılacak Türkiye Dağcılık Federasyonu Ağrı Dağı VIII. Uluslararası Zafer Haftası tırmanışına hazırlık olsun diye 10.08.2007 günü 3917 m Erciyes zirvesine solo tırmanmaya karar verdim.
İLK HAREKET:
10.08.2007 günü saat 00.00’da Ankara AŞTİ’den Kayseri İpek Turizm otobüsü ile Erciyes yolculuğuma başladı. 10.08.2007 saat 05.30’da Kayseri İpek Turizm özel terminalinden inerek; firmanın şehiriçi servisi ile Develi ilçesi minibüslerinin kalktığı garaja gittim. Kayseri – Erciyes arası 29 km, saat 06.30’da hareket eden minibüsle Kayseri şehir merkezinden hisarcık ve Develi ilçesine giden yoldan Erciyes kayak merkezi geldim. Tekir yaylası ve kayak pistleri harika görünüyor, hava açık ve sıcak. Bölgeyi tanımak ve çıkış rotamı belirlemek için keşfe başladım.
ÇIKIŞ HAZIRLIKLARI:
Ağırlıklarımı bırakmak ve bölge hakkında bilgi almak üzere Erciyes Kış Sporları Eğitim Merkez Komutanlığına gittim. Saat 07.00 – 08.00 arasında kahvaltı yapıp çıkış hazırlıklarımı tamamladım. İsmet Ülker’in Dağlarda Kırk Yıl kitabındaki Erciyes Dağı Krokisinden yaralanarak Tekir Yaylasından kayak pislerine doğru yürüyüşe başladım.
ZİRVE TIRMANIŞ:
Kayak pistlerindeki teleski ve telesiyejlerin son durağına kadar yürüdüm. Köstebekler ve çiçek açmış gevenler eşliğinde zirve tırmanışına devam ettim. Halen kurulu olan telesiyej sabah çalışmıyordu. Son telesiyej tepesinden sonra Çobanyurdu, Zirve ve Kuruluseki tepeleri ile çevrili çanak girişinde rota ikiye ayrılıyor. Sol patikadan gidilirse yamaçtan Çobanyurdu sırtından çıkılıp Hörgüç Kaya’nın sağındaki çarşaktan yan geçişle küçük sonra da büyük zirveye çıkmak mümkündür. Bu rota uzun, rüzgarlı ve en az 4 lt su almak gerekiyor. Ben yanımda 2 lt su, 1 lt çay olduğu için, ilave su ihtiyacım olursa ve gördüğüm kar öbeklerinden faydalanmak, özlediğim kara dokunmak ve her iki rotayı da görmek için zirveye sağdan çıkıp soldan inmeye karar verdim.
Sağ taraftaki yoldan giderek Kuruluseki tepesi tarafındaki Şeytanderesi rotasını takip edilerek Mola Taşı’na kadar geven çiçekleri ve beyaz papatya öbekleri eşliğinde zirve tırmanışına devam ettim. Çanak içindeki patika ve yol kenarında, kar öbeklerine yakın düz alanlarda, göl kenarındaki düzlüklerde çadır kurmak için hazırlanmış uygun kamp alanları bulunmaktadır. Vadi yatağında üç yerde üstü kar altı buzul olan ve için için eriyen kar öbeğini ve farkı boyutlarda üç göl gördüm. Bu rotada eriyen kar sularını toplayarak veya göllerde su temin etmek mümkündür. İrili ufaklı taşlardan oluşan zorlu ve dik çarşaktan batonların büyük desteğiyle tırmanarak Hörgüç Kaya’nın altındaki çarşaklı patikayı çıkarak küçük zirveye saat 13.20’de ulaştım.
ZİRVE:
Zirvede Türkiye’nin beşinci, İç Anadolu’nun birinci büyük dağının havasını içime çekmenin mutluluğunu yaşadım. Hava açık, sıcak ve rüzgarlı, görüş mesafesi 30 km. Küçük zirve defterini imzalarken büyük zirveden iki dağcınin geldiğini gördüm. Selamlaşıp tanıştık ispanyalı İvan ve Rumen adlı dağcı olduklarını öğrendim. Birbirimizi tebrik edip başarılar diledik, hatıra fotograflar çektirdik, çıkış ve iniş rotaları hakkında konuştuk, Onlar da 17 Ağustos 2007’de Ağrı dağı tırmanışına hazırlık olsun diye Erciyes tırmanışına gelmişler. Onlar Çobanyurdu sırt rotasını kullanarak çıkmışlar, ben Şeytanderesinden mola taşına kadar sorunsuz gelerek Hörgüç Kaya’sının altındaki dik çarşak rotadan çıktığımı söyledim. Rotanın zorluk ve kolaylığından, uzun ve kısalığından konuşarak iniş rotamızı belirledik, onlar benim çıktığım çarşaktan inmeye karar verirken bende onların geldiği Çobanyurdu sırt rotasından inmeye karar verdim. Böylece her iki rotayı da görmüş oldum. Öğle yemeğini birlikte zirvede yedik, çay içtik ve vedalaştık, onlar inişe geçerken; ben büyük zirveye çıkmak için 3910 m’deki karlıboyundan geçerek 3917 m’lik zirveye ulaştım. Karlıboynun altındaki buzulun eridiğini gördüm. Buzulun erimesiyle düşen taşlar yuvarlanarak küçük parçalara ayrılıyor çıkan sesler karşı tepelerde yankılanıyor, aşağılardan eriyen suyun çıkardığı su sesi zirvede duyuluyordu.
Büyük zirve girişinde kaya mezarı gibi oyulmuş mağara ile karşılaştım içinden geçerek diğer tarafa çıkıp etrafı keşfedip yayla ve Hacılar’ı izledim. Mağara içindeki büyük zirve defterini imzaladım sonra soldan devam edip zirveye çıktım ve döşenmiş sikke ve ip hattını kontrol ettim. Büyük zirve çürük kaya yapısına sahipken küçük zirve daha emniyetlidir. Çevreyi gözetleyip Kayseri, Hacıları ve Develi’yi zirveden seyretmenin mutluluğunu yaşadım. Daha uzaklar hava puslu olduğu için görünmüyor.
ZİRVE DÖNÜŞÜ:
Saat 15:20’de zirve dönüşüne geçtim. Hörgüç Kaya’nın altındaki belirgin çarşaktan yan geçerek Çobanyurdu sırtına çıkıp irili ufaklı çarşak zeminli patikayı takip ederek sağlam ve çürük yapılı kayaları aşarak inişe devam ettim. Çobanyurdu sırt rotası üzerinde çadır kurmak için uygun yerler bulunmaktadır. Gün içindeki kuvvetli rüzgâr dikkate alınarak çadır kurulması pek uygun değil, yalnız zorunlu nedenlerle sırta çadır kurulabilir. Hava açık, sıcak ve rüzgarlı olduğu için yarı yolda suyum bitti. Bu rotada su tüketimi daha fazla ve su kaynağı bulmak mümkün değil. Zirve çıkışında 2 lt zirve dönüşünde 2 lt olacak şekilde su almak gerekiyor. Zirve çıkışının kolay; dönüşün zor olduğunu bir kez daha anladım. 3000 metredeki Çobanyurdu’na sonra 2774 metredeki son kayak telesiyejinin bulunduğu noktadan geldim. Zirve dönüşü çalıştığını gördüğüm Dedeman’a ait telesiyej ile son çıkış istasyonuna gelmek de mümkün. Erciyes’e gezi maksadıyla gelenler bu telesiyej ile son noktaya çıkıp, çevre gezisi yaparak oteller bölgesine dönüyorlar. Kayak pistlerinden geçip oteller bölgesine kadar yürüyerek saat 18.00’da bir tırmanışı daha bitirmenin sevincini yaşadım.
Develi minibüsüne saat 19.00’da binerek 19.30’da Kayseri’ye geldim. İpek Turizm’in 11 Ağustos 2007 saat 02.00 otobüsü ile hareket ederek 07.00’de Ankara’ya döndüm.
MUTLU SON:
Gözüm ağrı dağı zirvesinden , gün sayıyorum. Darısı tüm dağ sevenlerin başına…
Müslüm Öndeş
ADK Dağcılık Kaptanı