Kaçkar Tırmanış Raporu
ADKK - Müslüm Öndeş, 27 Temmuz - 02 Ağustos 2009
|
Ankara Dağcılık, Kayak ve Kış Sporları İhtisas Kulübü sporcuları olarak Müslüm Öndeş, Yeliz Öndeş ve Mehmet Onur Çandır KDRK’nın (Kaçkar Dağcılık Rafting Kayak İhtisas Spor Kulübü) 2009 yılı yaz tırmanışları faaliyet programında yer alan 27 Temmuz – 02 Ağustos 2009 tarihleri arasındaki Kaçkar (3932 m) zirve tırmanışına katıldık.
Kaçkar zirve tırmanışına katılmak için Ankara’dan ben ve Yeliz Öndeş 26 Temmuz 2009 günü saat 15.30’de AŞTİ’den Metro firmasına ait otobüsle Rize’ye gittik. 27 Temmuz 2009 saat 04.30’da şehir merkezinde indik. Mehmet Onur Çandır da İstanbul’dan Rize’ye gelmişti. Rize Belediyesi Önünde arkadaşımızla buluşarak sabah kahvaltımızı yaptık. KDRK’nın bulunduğu iş merkezinin açılması ile kulüp kapısına çantalarımızı bırakıp şehir turuna katıldık. Önce Rize Kalesini ziyaret ettik. Şehrin kaleden görünümü muhteşemdi. Hava açık, güneşli ve nemli… Kale dönüşünde eksikliklerimizi tamamlamak üzere alışverişimizi yaptık. KDRK’nın açılması ile organizasyon ekibindeki ve tırmanış için gelen arkadaşlarla tanıştık ve program hakkında bilgi aldık. Açılış törenine kadar boş zamanımızı değerlendirmek üzere Çaykur Botanik Çay Bahçesini gezdik. Yeşilin mavi ile buluştuğu Rize’yi tepeden seyretmenin güzelliğini yaşadık. Saat 11.00’da Cumhuriyet Meydanındaki dağcılık şenliği açılış törenine katıldık. Protokol ekibi ve sporcuların yerlerini alması ile saygı duruşu, İstiklal Marşından sonra günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapıldı.
Sırt çantalarımızı kamyona yükledik. Katılımcılar minibüslere yerleşerek saat 13.00’da Rize’den Çamlıhemşin’e doğru hareket ettik. Saat 14.00’de Çamlıhemşin’de mola verildi. Alışverişler yapıldı ve horonlar çekildi. Sonra seyahatimize devam ederek 15.30’da Ayder Yaylasına ulaştık. Çevre keşfi, fotoğraf çekimi, mola ve horondan sonra yola devam ederek Yukarı Kavron Yaylasına yağmur altında saat 17.00’de ulaştık. Yağmur altında kamyonda indirilen çantalarımızı bulduk. Mehmet Onur Çandır arkadaşımıza ait sırt çantasının üst tutma perlonu ile omuz perlonu kopmuştu. Yolumuzun başlangıcında böyle bir olayın olması hepimizi üzdü. Sırt çantasının kopan perlonlarını geçici olarak tamir ettikse de önümüzdeki altı gün çantanın sırtta taşınacak olması bizleri endişelendirdi. Mehmet Onur Çandır arkadaşımız ulaşım imkânı varken Yukarı Kavron Yaylasından dönme kararı aldı. Bizlerde Yukarı Kavron Yaylasına gelmişken bir gece kalmasını sabah dönmesini kendisinden rica ettik. Kendisi de teklifimizi kabul etti. Şahin Kafeterya’nın sıcak ortamı bizleri ısıttı. Yemeklerimizi yedik, oyunlar, horon oynadık, özlemlerimizi giderdik, yeni arkadaşlarla tanışma fırsatı bulduk. Yağmurun devam etmesi nedeniyle çadırların kurulması gecikti. Arkadaşlardan bazıları pansiyonlara yerleşti, bazıları çadırlarını kurdu, son kalanlar kafeteryada sabahladı. Yağmur altında Mehmet Onur Çandır arkadaşımızın çadırını kurduk. Böylece arkadaşımız çadırda kalıp yeni aldığı malzemelerini test etme imkânı buldu. Çadır kurmak istemeyen arkadaşlar kafeteryaya matlarını sererek yerde, bazıları gibi ben ve Yeliz Öndeş de oturma yerlerine uyku tulumlarımızı sererek saat 10.30’da yattık.
28 Temmuz 2009 günü sabah 06.00’da uyanarak çantalarımızı hazırladık. Kahvaltımızı yaptık, Mehmet Onur Çandır arkadaşımızın minibüs işini ayarladık, kendisi ile vedalaşıp yürüyüş hazırlıklarımızı tamamlayarak saat 10.00’da 115 katılımcılarla Mezovit Öküz Yatağına doğru yağmur altında yürüyüşe başladık. Kavron deresini takip ederek Kaçkar Kapısı’na ulaştık. Kaçkar zirvesinin ilk görüntüleriyle karşılaştık, zirveyi bulutlar sarmış yalnız buzulun girişi görünüyordu. Havanın açılmasını Kaçkar zirvesinin muhteşem heybetini görmek istiyorduk. Öküz Yatağı Gölü karşısında geçerken dolu yağışı başladı. Saat 13.00’de Öküz Yatağı kamp alanına yaklaşınca hava duruldu. Ayaklarımız ve üst giysilerimiz sırılsıklam, bir an önce çadırlarımızı kurup ıslak giysilerimizi çıkarmak hepimizin tek dileğiydi. Kuru giysiler ve sıcak yemekle kendimiz geldik. Kaçkar zirvesinde kar yağışı başladı. Yerlerin ve kayaların ıslak olması, taze karın yağması zirve tırmanışını tehlikeye düşürüyordu. Akşam üzeri kamp müdürü toplantı yaparak yarın ki tırmanışın hava durumuna göre belirleneceğini söyledi. Tırmanış şartlarının uygun olması halinde buzulda çıkacak gurup saat 05.00’de klasik rotada çıkacak gurubun 06.00’da tırmanışa başlayabileceğini, yarın tırmanış olmazsa kamp alanında bir gün daha kalarak hava durumuna göre ertesi gün tırmanışın olabileceğini söyledi. Gece boyu yağmur ve kar yağdı.
29 Temmuz 2009 günü sabah uyandığımızda Kaçkar zirvesine ve çıkış rotalarına kadar kar yağdığını gördük. Tırmanış riskli olduğu için iptal edildi. Kamp sakinleri gün içerisinde çevre tepelere, geçitlere, buzul ve klasik rotalara kadar giderek keşif ve incelemelerde bulundu. Ben de buzul rotasına giderek 3400 m buzul çatlaklarına ulaştım. Kazma ve krampon eğitimi yapıp buzul fotoğraflarını çektikten sonra kampa döndüm. Kamp alanında ateşin yakılması ile ıslan olan giysiler, ayakkabılar kurutuldu, horon oynandı. Akşam üzere KDRK kulüp başkanı ile kamp müdürü toplantı yaparak rota üzerindeki kayaların ince karla kaplı olması nedeniyle kaygan zemin oluştuğu için risk oranının arttığını bunun için Kaçkar zirve tırmanışının iptal edildiğini, yarın sabahtan Derebaşı kamp alanına yürüyeceğimizi bir gece kaldıktan sonra Apivanak-Palovit-Amlakit-Hazindak-Sal Yayla turlarına devam edeceğimizi söylediler.
30 Temmuz 2009 günü saat 10.30’da kampı toplayarak Derebaşı kamp alanına doğru yürüyüşe başladık. Kaçkar zirvesini, Mezovit Öküzyatağını, ve Kaçkar Kapısını geride bırakıp Yukarı Kavron Yaylası ve Derebaşı yol ayrımına geldik. Yürüyüşte ayrılanları Yukarı Kavron Yaylasına uğurladık. Yürüyüşe devam edecek 75 katılımcıyla Kavron Deresinin doğduğu Derebaşı Gölüne saat 14.00’da ulaştık. Derebaşı Gölü kıyısında kampımızı kurarak dinlenmeye çekildik. Gölün manzarası, Kavron Vadisinin muhteşem görüntüsü, suyun bolluğu, çiçeklerin çeşitliği bizleri Karadeniz bölgesine bir kez daha hayran bıraktı.
31 Temmuz 2009 günü sabah uyandığımızda Derebaşı gölü ve Kavron vadisindeki bulut denizi ile karşılaştık. Manzara görülmeye değerdi. Kahvaltımızı yaptık, mükemmel manzaranın fotoğraflarını çektik, kampınızı toplayarak saat 09.00’da Kavron geçidine doğru tırmanışa başladık. Biz tırmandıkça Kavron Vadisindeki bulut denizi harekete geçerek kamp alanını doldurdu. Saat 10.00’da geçide ulaştık. Geçitteki manzara bizleri büyüledi. Uzun bir mola vererek hem geçişi tamamladık hem de Karadeniz yaylalarına olan hasretliğimizi giderdik. Bulutlar yükselerek geçidi aşıp bizimle birlikte Apivanak Vadisine doğru alçaldı. Bulut içindeki yürüyüşümüz görüşmeye değerdi. Her taraf papatya tarlası, su kaynakları ve yavruağzı rengindeki başaklı süs bitkileri arasından geçerek Apivanak Yaylasına saat 14.10’da geldik. Yayla sakinleri bizleri silah sesleri ile karşıladı. Misafirperver yayla sakinleri ile tanışıp yayla hakkında bilgi aldık, fotoğraf çektik ve yine silah sesleri ile Palovit Yaylasına uğurlandık. Meğer yaylaya gelen yabancılar silah sesleri ile karşılanır silah sesleri ile uğurlanırmış. Saat 15.00’da Palovit Yaylasının üstündeki dere kenarında kampımızı kurduk. Yağmurun başlaması ile çadırlara çekilip günün yorgunluğunu attık, dinlendik, akşam yemeğimizi yiyerek dinlenmeye çekildik.
01 Ağustos 2009 günü güneşli bir havada uyandık, kahvaltımızı yapıp kampı toparladık ve saat 09.00’da Palovit Yaylasına doğru yürümeye başladık. Saat 10.00’da Yayladaki kahveye ulaştık. Kısa bir toparlanma molasından sonra saat 10.30’da Amlakit Yaylasına doğru yürüyüşe başladık. Alpin çayırlı, bol çiçekli yamaçlardan geçerek Palovit Deresini takip ederek ormanlık alana ulaştık. Saat 12.10’da Amlakit Yaylası kahvesine geldik. Uzun bir molada yedik, içtik, fotoğraf çekip, yayla sakinlerinin çaldığı tulum eşliğinde horon oynadık. Saat 13.00’da Hazindak Yaylasına doğru tırmanışa başladık. Bu alan görülmeye değerdi. Orman içi patika yolu takip ederek şelalelere, derelere, çiçeklere ve sonunda yağmurla saat 15.00’da Hazindak Yaylasına ulaştık. Yayla sakinleri ile görüşüp güzellikleri paylaştık. Yağmur altında Hazindak-Pokut-Sal arasındaki çamurlu yayla yolunu takip ederek saat 17.15’de Sal Yaylasına ulaştık. Kamp alanı dışında hiç bir yer görülmüyor. Bulutlar her tepeyi sarmıştı. Yağmur altında çadırlarımızı kurup ıslanan giysilerimizi değiştirdik. Akşam yemeklerimizi yiyip dinlenmeye çekildik. Sırt çantalarımızı götürecek kamyon da kamp alanına geldi. Kamyonun gelmesi ile bir yandan dönüş heyecanı diğer yandan bu güzel diyarı terk etmenin üzüntüsü kapladı içimizi. Islana bir gurup kamp ateşi yakıp ısınmaya çalıştı. Ateş başında son sohbetler edildi, anılar paylaşıldı ve gecenin ilerleyen saatlerinde dinlenmeye çekilindi.
02 Ağustos 2009 günü sabah uyandığımda görüş mesafesi biraz açılmıştı. Fotoğraf makinesini alıp çevre keşfine çıktım. Hemen yanı başımızdaki Sal Yaylasının doğa güzelliklerini fotoğrafladım. Kamp alanına yakın olmasına rağmen Pokut dağı biraz, Yaylası hiç görülmüyordu. Kamp alanına gelene kadar tekrar sis bastı, görüş alanı daraldı. Kamp sakinlerinin uyanması ile kahvaltılar yapıldı, kalan yiyecekler paylaşıldı. Çadırların toplanması ile dönüş hazırlıkları tamlanarak sırt çantaları kamyona yerleştirildi. Saat 10.00’da Sal Yaylasından çantasız başlayan yürüyüşümüz saat 12.00’da Şenyuva Köyüne varmamızla son buldu. Şenyuva Köyü Fırtına Deresi kıyısında kurulmuş, doğa ile bütünleşen 1696 yılından yapılmış tarihi kemerli köprüsü olan görüşmeye değer, şirin bir köydür. Bizi almaya gelen minibüslere binerek saat 13.00’da Çamlıhemşin’e doğru Fırtına Deresini takip ederek hareket ettik. Saat 14.00’da Çamlıhemşin’de ayrılacak arkadaşları bıraktıktan ve tatsız bir trafik sorunu yaşadıktan sonra yola devam ederek Rize’ye saat 16.00’da ulaştık. Arkadaşlarla vedalaşarak, otobüs biletlerimizi aldık, alışveriş yaptık. KDRK ekibine teşekkürlerimizi ilettikten sonra Metro firmasına ait saat 17.45 otobüsüyle Ankara’ya hareket ettik. 03 Ağustos 2009 saat 06.30’da AŞTİ’ye geldik.
Kaçkar zirve tırmanışı ile Apivanak-Palovit-Amlakit-Hazindak-Sal yaylaları transı; her zaman görülmeye değer doğal güzelliklerini içinde barındıran bir etkinlik oldu. Bizlere buzula tırmanma, dört kamp kurma, yürüyüş tekniklerini pekiştirme fırsatı verdi. Karadeniz iklimi gereği bölgedeki hava durumunun her an değişebiliyor olması her hava koşulunda dağda yaşama azmimizi, gizemi ve keşif duygumuzu arttırdı.
Bu etkinlikte bize maddi ve manevi destek veren kulüp yöneticilerime, KDRK yönetimine ve organizasyon ekibine, sponsorlara, katılımcı arkadaşlara ve sevgili ailelerimize teşekkür ediyorum.
Kaçkar tırmanışlarına ait fotoğrafları http://picasaweb.google.com/mondes071/200907270802KACKAR# internet adreslerinden izleyebilirsiniz.
05 Ağustos 2009
--
Müslüm Öndeş
ADK Dağcılık Kaptanı
Cep Tlf: 0 532 577 48 61
Mail : [email protected]
http://picasaweb.google.com/mondes65
http://picasaweb.google.com/muslumondes
http://picasaweb.google.com.tr/mondes071