foto9.jpg
Biz Kimiz, Hakkımızda Fotoğraf, Fotoğrafçılık Dağcılık Doğa Yürüyüşleri, Trekking, Gezi Doğa, Çocuk ve Doğa, Ağaç Türleri, Böcekler ve Bitkiler Bisiklet, Parkurlar, Yazılar, Anılar Sponsorlar İletişim

Çocuğumla Doğadayız Çocuğumla Doğadayız

E-Posta:


   


Ana Sayfa > Dağcılık > Yazılar



Likya Macera Yarışı 2009

Fırat Kara

likya_macera.jpg

Şehrin bunaltan ve yoran gürültüsünden uzaklaşıp doğanın ferahlatan ortamında huzur buluyoruz.


İnsan paradoksların içinde mutluluğu yakalıyor belki de. Amaca ulaşmak için harcanan emek ne kadar çok olursa, elde edilen mutluluğun derecesi de o kadar yüksek oluyor. Bir dağcının zor bir zirveye tırmanması. Bir macera yarışçısının günler süren bir parkuru tamamlaması gibi… İnsanı canından bezdiren yorgunluklar hedefe ulaşmanın ardından hemen unutuluyor. Ve bir başka faaliyetin heyecanı başlıyor.


Doğa kimi zaman şefkatli kollarıyla sizi korurken kimi zaman da sabrınızı ve gücünüzü sınıyor. Sınırlarınızı biliyorsanız, doğanın dilinden anlıyorsanız o da size cömert davranıyor. Doğanın size sunduğu ipuçlarını iyi değerlendiremiyorsanız işiniz daha da zorlaşıyor.


Fethiye'nin eşsiz doğasının bilmediğimiz ne hazineler barındırdığını Likya Macera Yarışı'nda bizzat yaşadık. Üstelik gördüklerimiz görmediklerimizin çok çok azıydı. Yeni keşifler için gelecek yıl yapılacak yarışı da merakla bekliyoruz.


İnsanı sarhoş eden Likya Macera Yarışı parkurlarının bir ucundan öbür ucuna mutluluk tünelinden geçtik. Rüya gibiydi…


Likya Macera Yarışı'nda sıcakla, araziyle, karanlıkla, açlıkla ve susuzlukla boğuşarak tam 20 saat hareket ettik. Ama tüm bu anlar bizde mutluluktan başka bir iz bırakmadı. Yorgun bedenler, mutluluk merhemleriyle deva buldular.


Yarış; bisiklet, arazide koşu, iple şelale inişi, kumsal koşusu, yüzme, kano etaplarından oluşuyordu. 1/25.000 lik bir haritada verilen hedefler pusula yardımıyla bulunuyordu. Yarış mesafesi yaklaşık 80-100 kilometreydi.


20-21 Haziran'da Uluslar arası Likya Macera Yarışında Fethiye'de rüya gibi bir haftasonu yaşadık.


Belki Ölüdeniz'de güneşlenip şezlongların üstünde içkimizi yudumlamadık ama, daha özel ve güzel şeyler yaptık. Dağların eteklerinde o coğrafyanın eşsiz panoramasını yakaladık.
Kelebekler Vadisinde, şelaleden süzülerek indiğimiz koydan kanolarla ölüdenize kürek salladık. Bir yanımız hedefe koşup yön ararken, diğer yanımız büyüleyici güzelliklerin manzarasına karıştı.


Tarihi Likya Yolu'nun etaplarının da yer aldığı parkurda, sarnıçlar, kiliseler, kaya mezarları, taşevler… Sanki bir zaman tünelinin içinden geçtik. 


Eşsiz manzaralar yakalayarak çok zorlu bir parkuru tamamladık.


Hedefe ulaşmak için önümüze çıkan engelleri tek tek aştık. Ve evimize dönerken bir rüyadan uyanmış gibiydik.


Bacaklarımızda çizikler, vücudumuzda pişikler… Ama ruhlarımızda sadece güzellikler kaldı.
Likya Macera Yarışı'ndan bu kadar mutlu ayrılmamızda tabi ki yarışmayı düzenleyen Likya Dağcılık Kulübü ve onlara yardımcı olan Macera Akademisinin büyük katkıları vardı.


Organizasyon muhteşemdi. Haritalar mümkün olduğu kadar iyi hazırlanmıştı. Yarışmacılara verilen bisikletler tek kelimeyle mükemmeldi.


Yaklaşık 150 metrelik şelale inişindeki ip istasyonları ve ip merdiveni muhteşemdi. Macera yarışlarında bir rekor olan bu iniş tüm yorgunluğumuzu unutturdu. Sırtını uçuruma dayayan ve yüzünü denizin derin maviliğine uzatan Af Kule'de görüntü oskarına aday bir filmin sahnelerini süsler gibiydi.


Kanolar çok profesyoneldi. Hedef noktalarında hakemlerin kontrolü ve sağlanan lojistik destek harikaydı.


Ödüller gerçekten çok cazipti. Beş yıldızlı otelde beş gün konaklamaktan, North Face çadıra, dalış ve paraşütle atlamaya kadar pek çok ödül dağıtıldı.


Önümüzdeki yıl Mayıs ayında ikincisi yapılacak bu yarışı maceraseverlerin kaçırmamasını öneriyorum.
 

Fırat Kara

İlgili Yazılar

Uluslararası Likya Macera Yarışı Raporu

21- 22 Haziran 2009 - Fırat Kara

9.5 saatlik bir otobüs yolculuğunun ardından yarışın başlayacağı Cumartesi günü sabahı Fethiye'ye indik. Hemen birşeyler atıştırarak saat 10 sularında yarışmanın toplantı merkezi olan Kayaköy'deki Han Kamping'e ulaştık. Toplantı alanına gelen…
devamı»




Tasarım: Studio Martin