foto15.jpg
Biz Kimiz, Hakkımızda Fotoğraf, Fotoğrafçılık Dağcılık Doğa Yürüyüşleri, Trekking, Gezi Doğa, Çocuk ve Doğa, Ağaç Türleri, Böcekler ve Bitkiler Bisiklet, Parkurlar, Yazılar, Anılar Sponsorlar İletişim

Çocuğumla Doğadayız Çocuğumla Doğadayız

E-Posta:


   


Ana Sayfa > Dağcılık > Faaliyet Raporları



Hasan Dağı (3268 m) Kış Tırmanış Raporu

ADK- Bahadır ALYAVUZ - 08-09 Mart 2008

DSCF4163.JPG
DSCN3605.JPG
DSCN3638.JPG
DSCN3666.JPG

Fotoğrafların tamamı için tıklayınız

Tarih: 08-09 Mart 2008
Rota: Helvadere Klasik
Kamp Yeri: Tahta Yaylası yanındaki su deposunun üstü
ADKK Sporcuları: Müslüm Öndeş, Bahadır Alyavuz, Cafer Özer
Diğer katılımcı: Hakan Uğurlu
Hava: İlk gün hava güneşli, parçalı bulutlu, öğleden sonra sert rüzgarlı ve ılık, ikinci gün parçalı bulutlu, kuvvetli rüzgarlı ve ılık
Toplam faaliyet süresi: 10 saat
Kullanılan teknik malzemeler: Kask, kazma, baton  ve krampon
Raporu Düzenleyen: Bahadır Alyavuz



08 Mart 2008 cumartesi sabah 09.00 sularında Ankara’dan Hakan Uğurlu arkadaşımıza ait araç ile önce Aksaray’a ve oradan Helvadere’ye ulaştık. Araç ile Hasan Dağı’nın eteğindeki Karbeyaz Oteli’ne kadar çıkabileceğimizi düşünüyorduk, ancak otel yolu karla kapalı olduğu için Tahta Yaylası’ndaki yol kenarına aracı park ederek, saat 12.30’da kamp alınana doğru yürüyüşe başladık.  Tahta ve Sinasan Yaylaları arasındaki su deposunun üstündeki kamp alanında çadır yerimizi belirledik. Diğer dağcılık gruplarının (Zirve Dağcılık ve Güdak) otel üzerindeki kamp alanına kurulduğu çadırları da görülebiliyorduk. Kamp alanımızın Helvadere klasik rotaya yakınlığı nedeniyle planlarımızı yeniledik ve bu rotadan çıkmaya karar verdik. Çadır alanımızı özenle düzledikten sonra yeni aldığımız kış çadırımızı (Hannah new expedition II) kurmaya başladık. Bu çadır, 6 pollü sağlam bir çadır ancak fazlasıyla ağır (4950 gr). Çubuk sayısının fazlalığı, iç tente ve dış tentenin ayrı ve kar etekli olması, dağda ilk kez kuruyor olmamız gibi nedenlerle kurma süresi uzun oldu. Ancak çadırımız kazıklarla iyi sabitleştirildiğinden akşam ve gece boyunca hiç kesilmeyen sert rüzgar altında güven verdi. İç hacmi (3,64m2) iki kişi için oldukça rahat. İki girişli ve bagajları geniş. Bagajlardaki  havalandırma pencereleri çok kullanışsız tasarlanmış, havalandırma pencereleri destek çubukları olmadığından kendiliğinden kapanıyor. Sadece kapılardaki fermuarı yarı açık bırakarak havalandırma yapmak zorunda kaldık. Çadırımız terleme yapmadık ve üşümedik.



Çadır kurma faslından sonra rotanın çok açık şekilde görülmesi nedeniyle herhangi bir keşif yürüyüşü yapmadan dinlenmek için çadırlarımıza çekildik. Çay ile birlikte bir şeyler yiyerek dinlenmeye devam ettik. Saat 17.00’de akşam yemeğinin hazırlıklarına başladık. Müslüm abinin yaptığı makarnayı afiyetle yedik.  Zirve tırmanışına gece 01.00’de uyanıp en geç 02.15’de tırmanışa başlamaya  karar verdik ve 19.00 sularında dinlenmek için tulumlarımıza girdik. Gece artan rüzgar nedeniyle Cafer ve Hakan çadır iplerini sağlamlaştırmak için dışarı çıktılar, biz de güven içinde kurulmuş çadırımızdan iyice dinlendikten sonra saat 01.00’de uyanarak kahvaltımızı yaptık ve tırmanış hazırlıklarına başladık.



Saat 02.30’da yürüyüşe başlayarak güneye doğru yürüyerek yılan kar rotasının altından sola doğru yükselmeye devam ettik. Gece olmasına rağmen kar erimeye devam ediyordu. Aşağılarda yumuşak olan kar yükseldikçe sertleşti. İlk önce Cafer’in açtığı iz ile ilerledikten sonra Müslüm abi iz açmaya başladı. Cafer’in  botlarının yanlarda ayağını sıkması ve tek baton kullanması nedeniyle hızımız biraz yavaşlamıştı. Hakan ise 2700 m civarlarında kendisini iyi hissetmediğini söyledi, geri dönebileceğini belirtti. Biraz dinlendikten sonra tırmanışa devam etme kararı aldı ve ilerlemeye devam ettik. 3000 m civarında Müslüm abiyi dinlendirmek için önden iz açarak çıkmaya başladım. Uygun bir noktada mola vererek sıvı aldık. Müslüm abi bir iki poz fotoğraf çekti ancak sonrasında makineyi düşürdü. Şaşkın bakışlarımız altında taklalar atarak düşen fotoğraf makinesi, hadi dur artık derken gözden kayboldu. Dönüşte düştüğü yerden iner ararız diyerek tırmanmaya devam ettik. Belirli bir süre ilerledikten sonra Hakan ve Cafer 20 m kadar altımızda mola verdiler. Bu noktada rüzgar nedeniyle sesli iletişim kurmak imkansızdı. Bir süre bekledikten sonra Hakan’ın tırmanmaya devam edemeyeceğini anladık. Bu noktadan sonra Cafer ve Hakan geri döndü biz de tırmanışa devam ettik.



Son geçtiğimiz etapta sert karda krampon takmadan sert vuruşlarla iz açarak zirve defterinin bulunduğu 3235 m küçük zirveye 07.45’de ulaştık. Tebrikleşme, zirve defterini imzalama ve fotoğraf çekiminden sonra   kuzey-batı tarafından gelen diğer gruplardaki tırmanışçıları fark ettik. Çanağa inip onlarla selamlaşıp konuştuktan ve tebrik ettikten sonra birinci ve ikinci çanağın etrafından yürüyerek büyük zirveye tırmanmaya başladık. Oldukça sert esen rüzgar altında ilerleyerek büyük zirveye yakın alanda buzlanma olması nedeniyle zeminin kayganlaşması üzerine kazma ile basamak açarak saat 08.15’te büyük zirveye (3268 m) çıktık. Büyük zirvede fotoğraf çekip, bölge keşfi yaptık, Havanın çok bulutlu olması nedeniyle dağı çevreleyen köyleri ve Aksaray’ı görebildik. Erciyes, Aladağlar ve Tuz Gölü’nü göremedik. Yemek için küçük zirve defterinin yanına döndüğümüzde diğer guruplardan küçük zirve tırmanışı yapan bazı arkadaşlar çıktıkları rotanın zorluğundan bahsederek Helvedere klasik rotanın iniş için nasıl olduğunu sordular. Çıktığımız rota hakkında bilgi vererek klasik rotadan inmelerine yardımcı olduk. Biz de yemek sonrası kramponlarımızı takarak 10:35’de inişe başladık. Çıktığımız rotadan inerek fotoğraf makinesini düşürdüğümüz noktaya ulaştık. Tur kayağıyla tırmanan bir Fransız ile konuştuktan sonra makineyi aramaya başladık. Yaklaşık yarım saatlik bir arayıştan sonra Müslüm abi fotoğraf makinesini bulduğunu çığlıklar atarak müjdeledi. Zirveye tırmanmanın ve fotoğraf makinesinin bulunması sevinciyle saat  12.15’de çadırımıza ulaştık.



Cafer arkadaşımızın bizi karşılaması, tebrik etmesi ve tang vişne suyu ikram etmesi bizleri mutlu etti. Çadırlarımızı toplayarak araca kadar yürüdük. Araç yakınında bulunan Tahta Yaylası’na gelen Kargın Köyü sakinleri bizi çay içmeye davet etti. Bölge hakkında bilgi alarak sıcak sohbetleri eşliğinde çaylarımızı içip vedalaşarak saat 14.30’da Ankara’ya  hareket ettik.  Yolda verilen yarım saatlik mola ile saat 17.30 da Ankara’ya gelerek faaliyeti tamamladık. 



08-09 Mart 2008 Hasan Dağı kış zirve tırmanışımıza destek veren Ankara dağcılık, Kayak ve Kış Sporları İhtisas Kulübümüze, ailelerimize ve katılımcı arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.



Müslüm Öndeş
ADK Dağcılık Kaptanı

[email protected]




Tasarım: Studio Martin