foto5.jpg
Biz Kimiz, Hakkımızda Fotoğraf, Fotoğrafçılık Dağcılık Doğa Yürüyüşleri, Trekking, Gezi Doğa, Çocuk ve Doğa, Ağaç Türleri, Böcekler ve Bitkiler Bisiklet, Parkurlar, Yazılar, Anılar Sponsorlar İletişim

Çocuğumla Doğadayız Çocuğumla Doğadayız

E-Posta:


   

Ana Sayfa > Trekking ve Gezi > Yazılar



Nallıhan'ın Doğal Güzellikleri

Yazı ve Fotoğraflar: Tarık Yurtgezer

Kus_Cennetinde_Gunbatimi.jpg

Ankara’nın en güzel ilçelerinden biri olan Nallıhan’ın Hititler’den bugüne kadar olan uzun bir tarihi ve köklü bir yerel kültürü vardır. Roma döneminden kalma nekropol bölgesi, Selçuklulardan kalma yapıları ve Nallıhanlı kadınların el emeği göz nuru iğne oyaları Nallıhan’ın görülmesi gereken kültürel değerleridir.


Bunların yanısıra Nallıhan bir çok doğal güzelliğe de sahiptir.


İçanadolu bozkırından Batı Karadeniz ormanlarına geçiş kuşağında yer alan Nallıhan, çok kıraç arazilerden, içerisinde şelalerin aktığı ormanlar bulunan yüksek dağlara kadar çeşitli habitatları bünyesinde barındırır. Baraj gölleri, kuş cenneti, eşsiz jeolojik formasyonlar Nallıhan’ın sahip olduğu doğal değerlerin sadece bir kaç tanesidir. Bu kadar habitat çeşitliliği flora ve fauna bakımından da Nallıhan’ın doğasına zenginlik katar.

 

Davutoglan.jpg
Davutoglan_II.jpg
Davutoglan_III.jpg
Davutoglan_IV.jpg

Davutoglan_Kus_Cenneti_II.jpg
Eski_Cayirhan.jpg
Eski_Cayirhan_II.jpg
Eski_Cayirhan_III.jpg

Eski_Cayirhan_IV.jpg
Eski_Cayirhan_V.jpg
Gokcekaya_Baraj_Golu.jpg
Saricali_Dagi.jpg


Eğer Nallıhan’a Göynük üzerinden geliyorsanız Mudurnu sapağına varmadan sağınızda görkemli bir dağ görürsünüz. Sarıçalı Dağı; hakim ağaç türünün karaçam olduğu ormanlarla kaplı bu dağın zirvesi dev bir kaya kütlesinden oluşur. Siz bu dağa hayranlıkla bakarken önünüze bir tabela çıkar: “Uyuzsuyu Şelalesi”. Hemen direksiyonu sağa giren yola kırın ve  yakındaki Karacasu köyünde bir mola verin. Bu köyde Nallıhan Kaymakamlığının ve Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneğinin çabalarıyla restore edilen ve hizmete açılan Köy Sofrası adlı işletmede bir çay içebilir, hatta yerel lezzetleri tadabilirsiniz.


Sarıçalı Dağının eteğindeki bu köyden dağa doğru bir orman yolu gider. Bu yoldan altı kilometre kadar çıktıktan sonra Uyuzsuyu Şelalesine ulaşırsınız. Özel bir şelaledir. Neden mi? Bir kere bu şelale yeraltında çıkan bir suyun dökülmesiyle oluşur. Sonra, bu su her yılın Mart ayında akmaya başlar ve yaz sonuna doğru kesilir. Her yıl Mart ayı geldiğinde 21 marta yakın günlerde kaynağından çıkan su giderek çoğalır ve az ilerde binlerce yılda oluşturduğu travertenler üzerinden yaklaşık kırk metre aşağıya şarıldayarak dökülür. Ayrıca bu şelalenin suyu 36 derece sıcaklıktadır ve halk tarafından uyuz hastalığına iyi geldiğine inanılır. Eskiden köylüler uyuz olan hayvanlarını bu suda yıkarlarmış. Hatta buraya Bolu’dan hayvanlarını yıkamaya getirdikleri de anlatılır. Ancak bugün pek hayvancılık kalmadığı için bu uygulamayı da göremezsiniz. Ama bu şelaleyi seyretmek sizin bütün yorgunluğunuzu alacaktır.

 

Saricali_Dagi_II.jpg
Sogukkuyu_Selalesi.jpg
Uyuzsuyu_Selalesi.jpg

Uyuzsuyu_Selalesi_II.jpg
Sariyar_Baraj_Golu.jpg
Uyuzsuyu.jpg


Nallıhan içe merkezine vardıktan sonra yolunuza devam edin. İlçe çıkışında yol ikiye ayrılır. Sol taraftaki yol Eskişehir yönüne doğru gider. Eğer devam ederseniz bu yol üzerinde Meyilhacılar köyü yakınlarındaki anıt ardıç ağacını görürsünüz. Beş yüz yaşında olduğu söylenir. Ayrıca bu yol üzerinde biraz içerlere girerek Gökçekaya baraj gölünü ve Soğukkuyu şelalesini de görebilirsiniz.


Eğer sağdaki yoldan Ankara yönüne doğru giderseniz. Önünüze Nallıhan’a bağlı iki belde çıkacak; Sarıyar ve Çayırhan.


Sarıyar yönüne doğru giderseniz yolda Sakarya nehrinin çok güzel göründüğü bir noktadan bu güzel ırmağı izleyebilirsiniz.


Sarıyar beldesinden Sarıyar barajının 110 metre yüksekliğindeki beton dolgu gövdesi görülür. Baraj kıyısına inmek isterseniz kayıkbaşı bölgesine gidebilirsiniz. Buraya yakın bir yerde Anadolu Yaban Koyunu koruma sahası bulunur. Şansınız varsa koyunları görebilirsiniz. Sarıyar’dan ayrılıp Çayırhan’a doğru yola koyulun artık.


Çayırhan beldesi kömür madenlerinin ve bir termik santralın bulunduğu bir yerleşim birimidir. Fakat oraya gelmeden önce Çayırhan köprüsünü geçince hayret ve hayranlık içinde kalacaksınız. Burası Davutoğlan Kuş Cenneti’dir. Aladağ çayının Sarıyar baraj gölüne karıştığı yerde mevsimsel olarak oluşan bir sulak alan olan bu bölge ilkbahar aylarında çok kalabalık bir kuş toplluğuna ev sahipliği yapar. Yıl boyunca burada 179 kuş türüne rastlanabilir. Ancak bu sulak alanın çevresindeki tepeler olağanüstü bir görüntüye sahiptir. Jeolojik devirlerde deniz dibi çökelleri olarak biriken tabakalar erozyonun etkisiyle renk renk çizgi çizgi ortaya çıkarak ortama gerçeküstü bir görüntü kazandırmışlardır. Toprakta çok az organik madde olması nedeniyle bu tepeler hemen hemen çıplaktır.


Kuş gözlemcilerinin ve manzara fotoğrafçılarının uğrak yeri olan bu bölgeden ayrılıp kısa süre sonra Çayırhan beldesine ulaşabilirsiniz. Yorulduysanız burada baraj gölü kıyısında oturup bir semaver söyleyebilirsiniz. Çayınızı içtiğiniz bahçenin yakınındaki iskeleden Çayırhan Belediyesi tekne kaldırmaktadır. Sarıyar baraj gölünde dört saat süren bu turu başka bir güne bırakıp Eski Çayırhan denilen bölgeye doğru yönelin. Eski Çayırhan denilen bölge Sarıyar baraj gölünün kıyısındadır. Çayırhan’ın eski yerleşimi şimdi baraj sularının altında kaldığından bu adla anılır. Çayırhan’ın içinden geçilip varılan bölgede toprak bir yol üzerinde ilerlersiniz. Sağ yanınızda baraj gölü vardır. Sol tarafınıza baktığınızda ise kendinizi başka bir gezegende sanabilirsiniz. Olağanüstü renk ve formda jeolojik yapılar böyle bir sanıya kapılmanıza neden olur. Çünkü böylesini hiç bir yerde görmemişsinizdir. Bu bölgeyi gezdikçe kendinizi hayret ve hayranlık karışımı duygular içinde bulacaksınız. Buradan ayrıldıktan sonra bile bu duygularınız devam edecektir.


Ülkemizin güzel bir köşesini gezdiniz ve çok özgün yapılarla karşılaştınız. Nallıhan’da gördüğünüz bu doğal güzellikleri unutamayacaksınız ve tekrar gelmek isteyeceksiniz.

 

Tarık Yurtgezer - t.yurtgezer + hotmail.com

 




Tasarım: Studio Martin