Beyşehir Fotoğrafçılar Buluşması'ndan

17-19 Mayıs günleri arası Beyşehir’deydik. Selçuklu Fotoğraf Derneğinin (FOTOSEL) düzenlediği Beyşehir Fotoğrafçılar Buluşmasına Türkiye’nin hemen hemen her tarafından fotoğrafseverler gelmiş Beyşehir’in güzelliklerini fotoğraflıyordu. Biz de Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) üyeleri olarak onların arasındaydık.

Etkinliğin ikinci günü arkadaşlarıma gölün güney kıyılarına gitmeyi önerdim. Gölün en güzel görüntülerinin bu kıyılardan alınabileceğini biliyordum. Beyşehir gölünün sabahları büründüğü o yeşil-mavi rengin en iyi yakalanacağı bölge burasıydı. Yol kenarında manzaranın en iyi göründüğü noktalardan birinde durduk. Hemen fotoğraf çekmeye koyulduk. Göl yeşil- mavi bir renkteydi. Güneş arkamızda kaldığı için karşımız kuzey-batı yönü oluyordu ve gökyüzü masmaviydi. Ufka yakın pamuk pamuk bulutlar vardı. Yani fotoğraf çekmek için koşullar idealdi.

Ön plana bir ağaç, çalı gibi bir nesne yerleştirebileceğim bir nokta aradım ve buldum. Üçayağımı kurup üzerine makinemi yerleştirdim. 18-50 mm objektifin 18 mm ucuyla kompozisyonumu oluşturdum. Işık yansımalarını kesip renkleri doygun olarak elde edebilmek için polarize filtremi kullandım. Bölgesel ağırlıklı ışık ölçüm sistemiyle ölçüm alıp o değerlerle fotoğrafımı çektim.

Manzara fotoğraflarında özellikle geniş açıyla çekiliyorsa ön plana bazı nesneler yerleştirmekte fayda vardır. Ben bu fotoğrafta ön plana bir ağaç yerleştirdim. Çünkü su yüzeyi çok boştu ve fotoğrafta bir tek düzelik yaratıyordu. Ağacın oradaki varlığı bu tekdüzeliği yok ettiği gibi fotoğrafa da bir dinamizm kattı. Ayrıca doğadaki canlı varlıkların suyla olan ilişkilerine de bir gönderme yaptı.