foto12.jpg
Biz Kimiz, Hakkımızda Fotoğraf, Fotoğrafçılık Dağcılık Doğa Yürüyüşleri, Trekking, Gezi Doğa, Çocuk ve Doğa, Ağaç Türleri, Böcekler ve Bitkiler Bisiklet, Parkurlar, Yazılar, Anılar Sponsorlar İletişim

Çocuğumla Doğadayız Çocuğumla Doğadayız

E-Posta:


   

Ana Sayfa > Fotoğraf > Fotoğraf Hikayeleri



Bazen Kaçıp Gitmek Gerek

Fotoğraf Hikayeleri: Tarık Yurtgezer

SDIM3208.jpg

Frekans Turizmle yapacağımız Işık Dağı etkinliği iptal olunca ben de boşa çıktım. Fotoğraf için çok güzel bir mevsimde çok güzel bir hava vardı. Ben de uzun süredir yapamadığım bir şeyi yaptım ve tek başıma çekime çıktım.


Önce kendime bir rota çizdim. Çayırhan-Sarıyar-Gürleyik hattında fotoğraflar çekmeye karar verdim.
 
Öncelikle şunu belirteyim; her yer ota çiçeğe bürünmüş durumda. Ankara'dan çıktıktan sonra Yenikent, Ayaş ve Beypazarını geçerek Çayırhan'a varana kadar yol boyunca yol kenarları, tarlaların içleri renk renk çiçeklerle dolmuş. Başrollerde de gelincik, sarı ot, peygamber çiçekleri.

 

gurleyik-cayi1.jpg
gurleyik-cayi2.jpg
SDIM3207.jpg

SDIM3222.jpg
SDIM3301.jpg
gurleyik.jpg


Çayırhan'da kuş cennetinin manzarasına çiçekleri de katınca bir başka oluyor. Makro için ise öylesine dolu dolu bir gün vaat ediyor ki, sadece kuş gözlem evi çevresinde bile bir makrocu bütün bir gününü geçirebilir.


Burada biraz manzara çalıştıktan sonra, Sarıyar tarafına doğru yola koyuldum. Yolda bir kaç çekim yaptıktan sonra Mihalıççık yoluna saptım. Bu andan itibaren bitki örtüsü de değişti. Bodur ardıç ağaçları arasında kıvrıla kıvrıla 15-20 km sonra Gürleyik vadisine ulaştım. Artık Eskişehir il sınırlarına da girmiştim.
 
Gürleyik Vadisi tam bir cangıl ve ortasından geçen Gürleyik Çayı yer yer çok deli akarken yer yer de çok sakin. Çevresindeki orman ve orman altı bitki dokusu çok sık ve çeşitli. Su kalsiyum karbonat bakımından zengin olduğundan yer yer travertenler oluşturmuş buralardan basamak basamak iniyor indiği yerlerde derin havuzlar oluşturmuş. Su çok temiz rengi de çok güzel. İçinde gümüş balikları görülüyor.
 
Gittiğim saatte su güneş ışığı altındaydı ve çekime uygun bir ışık yoktu. Vadiye gölge inmesi ve ışığın homojenleşmesi için 2,5 saat oyalandım. Sonra fotoğrafları çektim. Sonra da dönüşe geçtim.
 
Dönüşte tekrar kuş cennetine uğradım. Köprü başında durdum. Gün batalı 15-20 dakika olmuş sihirli saatler başlamıştı. Son çekimlerimi de burada yaptıktan sonra eve doğru yola koyuldum. Eve ulaştığımda saat 22'yi geçiyordu. Uzun ve yorucu bir gün olmuştu ama değmişti.
 
Doğada tek başına çalşmak hem çekime daha fazla yoğunlaşmamı sağlarken, hem de doğayı içimde hissetmemi sağlıyor.
 
Bunu daha sık yapmalıyım. Yani bazen kaçıp gitmek gerek.
 
Herkese selam ve sevgiler...

Tarık Yurtgezer




Tasarım: Studio Martin