Fotoğraflarımı izleyen pek çok kimseden "keşke ben de sizin gittiğiniz yerlere gidebilseydim" şeklinde yorumlar alıyorum.
 
Fotoğraflarımı aslında evimin civarında dolaşırken çektiğimi açıklayan cevaplarıma karşılık, aldığım şaşkınlık ve hayret ifadeleri beni güldürüyor.
Yaşadığım yer doğal güzelliği ve çekiciliği ile tanınmış ve kabul edilmiş bir yer olmadığından buna inanmaları güç oluyor.
 
İşte zor olan tarafı da bu zaten.  Eğer bir fotoğrafçı doğal güzelliği muhteşem olan bir yerde ise, en basit teknik kuralları uygulayarak dahi çok güzel görüntüler yakalaması olasıdır. Buna karşılık doğal güzelliklerden yoksun bir yerde yaşayıp, basit teknik kuralları uygulayarak güzel görüntüler yakalamak pek de kolay birşey değildir.
 
Doğa ve vahşi yaşama dair fotoğraf çekmeye karar verdiğimde bunun benim için hiç de kolay olmayacağını hemen anlamıştım. Bunun yanı sıra doğal güzellikleri ile zengin olan yerlerde fotoğraf çeken doğa fotoğrafçılarının ne kadar şanslı olduklarının da farkına vardım.

Benim yaşadığım yerde kıvrılarak giden bir kaç tane ırmak var, ne dağlar, ne uzun uzun doğal kumsallar ne de güzel diye adlandırılabilecek bir şey bulunmuyor. Kısacası doğa fotoğrafı çekmeye karar verdiğimde etrafımda başımı çevirip ikinci defa baktıracak, dikkat çekecek, güzel bir görüntü yakalamamı sağlayacak hiç bir şey olmadığını düşünürdüm.

Durumu bir kez daha gözden geçirdiğimde çabuk öğrendiğim iki şey; ışığın en iyi olduğu zamanı beklemem ve kompozisyonlarımın çok estetik olmasına dikkat etmem gerektiği oldu. Bunların çektiğim fotoğraflar üzerindeki etkisi oldukça fazlaydı.
 
İlk denemem kabul edilebilirin altında bir seviyedeydi ve böylece teknik açıdan incelik kazanmam gerektiğini anladım. Başka doğa fotoğrafçılarından öğrenmeye çalıştım ama onların çok güzel yerlerde çekilmiş fotoğraflarından öğrenmenin çok zor olduğunu gördüm.
 
Daha sonra bulunduğum yerde doğa fotoğrafı çeken fotoğrafçılar bulup onlara katılarak nasıl fotoğraf çektiklerini öğrenmeye başladım. Bu benim için bir dönüm noktası oldu. Hepsi o güne kadar benim çektiğimin çok ötesinde muhteşem görüntüler elde ediyorlardı. Bu fotoğrafçıların pek çoğu tanınmış, fotoğrafları yayınlanmış, profesyonel olarak bu işi yapan ve teknik bilgi ve deneyimlerini paylaşmaya her an istekli kişilerdi.

Onlardan öğrendiklerim oldukça basit ama faydalı şeylerdi.  İyi bir doğa ve vahşi yaşam fotoğrafçısının her yerde ve her koşul altında basit ışık ve kompozisyon kurallarını uygulayarak en basit ve bilinmiş konuları bile çok güzel çekebilecekleri fikrinde kararlıydım artık. 
 
Kendi reklamımı yapmayı sevmeyen ama aynı zamanda başkalarının fotoğrafları hakkında yorumlar yapmayı beceremeyen biri olarak doğa fotoğrafçılarından öğrendiklerimi size anlatmak için kendi fotoğraflarımı kullanarak açıklamalarda bulunacağım. 

Umarım sizler de kendi çevrenizi daha iyi tanımak için vakit ayırabilir, başka yerlerde olmayı dilemek ve hayal etmek yerine enerjinizi ve zamanınızı çevrenizde bulunan nesne ve konulara yöneltip harika fotoğraflar çekersiniz.
 
Bana güvenin, görüntüler orada sizi bekliyor.

Danny Johnson