foto12.jpg
Biz Kimiz, Hakkımızda Fotoğraf, Fotoğrafçılık Dağcılık Doğa Yürüyüşleri, Trekking, Gezi Doğa, Çocuk ve Doğa, Ağaç Türleri, Böcekler ve Bitkiler Bisiklet, Parkurlar, Yazılar, Anılar Sponsorlar İletişim

Çocuğumla Doğadayız Çocuğumla Doğadayız

E-Posta:


   

Ana Sayfa > Fotoğraf > Fotoğraf Hikayeleri



Uyuzsuyu Şelalesi

Bir Fotoğrafın Hikayesi: Tarık Yurtgezer

uyuzsuyu_big.jpg

Nallıhan’dan Göynük yönüne doğru giderken önünüze bir tabela çıkar. Bu tabela yolun sol tarafını işaret eder ve üzerinde şu yazı vardır: UYUZSUYU ŞELALESİ.

Kafanızı kaldırıp yolun sol tarafına baktığınızda heybetli bir dağla yüz yüze gelirsiniz. Bu dağın adı Sarıçalı Dağıdır ve her mevsim başka bir güzel görüntüsü vardır. Ayrıca içine girdikçe pek çok güzellikle karşılaşırsınız. Bu güzelliklerden belki de en önemlisi Uyuzsuyu şelalesidir.

Bu şelalenin çok ilginç bir özelliği vardır. Her yıl 21 Mart’ta akmaya başlar. Sarıçalı Dağında küçük bir kaynaktan önce sızıntı şeklinde çıkan 36 derece sıcaklıktaki su az sonra çoğalır ve milyonlarca yılda oluşturduğu travertenler üzerinden çağıldayarak dökülür.

2008 yılında yağışların az olması nedeniyle bu şelale akmamıştı. Bu yılki durumunu öğrenmek üzere Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneğinden arkadaşım Mustafa Bektaş’ı aradım. Şelalenin akıp akmadığını sordum. Yanıt sevindiriciydi. “Hem de nasıl akıyor.”

Mayıs ayının bir pazar günü yanıma oğlum Doğa’yı da alarak Nallıhan’a doğru yola çıktım. Nallıhan’dan önce Çayırhan’a uğrayıp fotoğraf çektik. Daha sonra Nallıhan’a doğru fotoğraf molaları vere vere devam ettik. Nallıhan’ı geçtikten 23 km. sonra Sarıçalı dağının eteklerindeki Karacasu köyünde Mustafa ile buluştuk.

Bu köyden şelaleye 6 kilometrelik bir orman yoluyla ulaşmak mümkün. Ama son yağışlardan dolayı yer yer balçıklaşmış su birikintileri vardı. Fazla sorun yaşamadan şelaleye ulaştık. Ancak burada benim için bir sorun vardı. Arkamızdaki tepenin gölgesi şelalenin yarısını kapatmıştı. Şelalenin yarısı gölgede yarısı güneşteydi. Çekmek istediğim fotoğrafa uygun bir ışık yoktu ortamda. Güneşin biraz daha inmesini beklemekten başka yapacak bir şey yoktu. Biz de bekledik.

Nihayet güneş tamamen tepelerin ardında kaybolup ışık homojenleşince çekim için uygun ortam oluştu. Şelalenin dibine indim, tripodumu kurup makinemi üzerine yerleştirdim. Deklanşör kablomu da taktıktan sonra aşağıdan yukarıya doğru bakarak kompozisyonumu oluşturdum. Diyafram öncelikli çalışıp diyaframı 22’ye kıstım, makine 1 tam saniye pozlama süresi verdi. Bu, sonuç görüntüde elde etmek istediğim amacıma uygun bir poz süresiydi. Polarize filtreyle yansımaları kesip bu fotoğrafı çektim.

Amacıma ulaşmıştım ve çekim sonrası Köy Sofrası’nda içilen bir bardak çayın keyfi bu nedenle daha bir başka oluyordu.

 

Tarık Yurtgezer - [email protected]




Tasarım: Studio Martin