foto3.jpg
Biz Kimiz, Hakkımızda Fotoğraf, Fotoğrafçılık Dağcılık Doğa Yürüyüşleri, Trekking, Gezi Doğa, Çocuk ve Doğa, Ağaç Türleri, Böcekler ve Bitkiler Bisiklet, Parkurlar, Yazılar, Anılar Sponsorlar İletişim

Çocuğumla Doğadayız Çocuğumla Doğadayız

E-Posta:


   

Ana Sayfa > Fotoğraf > Fotoğraf Hikayeleri



Zirveye Yürüyüş, Aladağlar Emler'e Tırmanış

F:Deniz Tokay

 

IMG_1110.jpg
IMG_1186.jpg

 

IMG_1160.jpg

IMG_1059.jpg

"Tepeyi enerjik bir biçimde "tımanan" yolu gözümde tekrar canlandırdığımda yolun da kasları ve karşıt-kasları olduğundan kesinlikle emin oluyorum. Paris'teki odamda böyle yolu hatırlamam benim için çok iyi bir alıştırma oluyor. Bu sayfayı yazarken yürüme zorunluluğundan kurtulmuş hissediyorum kendimi: evden çıkmış olduğumdan kesinlikle eminim."

Gaston Bachelard, La poetique de l'escape

 

Yürüyüş dünyaya açılmadır. İnsanı mutlu yaşam duyguları içinde yeniden oluşturur. Tam bir duyumsallık isteyen derin düşünmenin etkin biçimine sokar insanı. İnsan bazen yürüyüşten değişmiş olarak döner ve çağdaş yaşamlarımızda ağır basan ivediliğe boyun eğmekten çok zamanın keyfini çıkarmaya eğilimli hisseder. Yürümek geçici ya da kalıcı olarak bedenle yaşamaktır. Ormanlarda, yollarda ya da patikalarda yürümek dünyanın düzensizlikleri karşısında gittikçe artan sorumluluklarımızdan uzaklaştırmaz bizi, soluklanmamızı, duyularımızı keskinleştirmemizi, meraklarımızı yenilememizi sağlar. Yürüyüş çoğu zaman insanın kendi içinde yoğunlaşmasını sağlayan bir dönemeçtir."

David Le Breton, Yürümeye Övgü, S:11

 

Ağustos'un sıcak günlerinde serin yükseklerdeyiz. Kulüpten arkadaşım Cengiz Taçyıldız'la Aladağlar'dayız. Gece, Çelik Buyduran kamp alanına çadırımızı kurduk.  Büyük küçük, uzak yakın algılarımız şaşkınlık içerisinde, bulunduğumuz bu devasa mekanda yeni kıyaslar ile hissetmek , bilmek zorundayız. Gidilmez, bitmez, ulaşılmaz duygularını yaşıyoruz. Görünmez oluyor, küçülüyoruz.

 

Sabah, kahvaltıdan önce fotoğraf ve keşif için Kızılkaya'dan Çelik Buyduran'a uzanan ve Çelik Buyduran'ı Karasay geçide bağlayan boyuna tırmanıyorum. Karşımda çadırımız ve Emler sırtına tırmanırken kullanacağımız çarşak zeminli rotamız görünüyor.  Manzara çok güzel. Gölgelerin vadideki yürüşlerini izlemek  mutluluk verici. Güneş vadiyi doldururken onlarda tekrar kendilerine sıra gelene kadar  dağlara evlerine çekiliyorlar.  Fotoğraf çekip, sıcak çaya ve patates püresine doğru inişe geçiyorum. Çarşak zeminde çok sevdiğim rahat topuk inişiyle. :)

 

Kahvaltı sonrası, çantalarımızı küçültüyor, sadece en gerekli malzemeleri alarak hafifliyoruz, bolca su alıp yürüyüşe başlıyoruz. Emler Zirve; orada bir başka ben var sanki, kendime küçük adımlar ile ilerliyorum.  Yavaş, küçük ama çok yol gideceğim. . .

 

Tırmanış sırasında sonradan tekrarlamak için, bu anıları topluyorum.  Tırmanırken çekim yapmak kolay iş değil, her hareket güç gerektiriyor, bana fazlasıyla lazım olacak enerjimi boşa harcayamam, o sebeple çok gerekli durumlarda çekim yapıyorum. Makinem SLR (Eos 350 D) ama bir çoğuna göre hafif, daha hafif olmasını isterdim tabi, ne kadar hafif o kadar iyidir . :) Makinenin çantası yok, boynumda çapraz asılı, çevirmesi zor gelse de polarize filtrem var. 18-55 kit objektifle çalışıyorum, ağırlığı korkutsa da 10-20 Sigma geniş açıya ihtiyaç duyuyorum çoğu zaman . Güzel bir tırmanış oluyor ve keyifle fotoğraf çekiyorum.

 

Deniz Tokay - Aladağlar Emler Tırmanışı'ndan, 8 - 9 Ağustos 2009

 

 

 

 




Tasarım: Studio Martin