29 MART / 17 NİSAN 2008
FOTOGRAFEVİ KOÇ ALLİANZ GALERİSİ
Sergi Açılışı: 29 Mart Cumartesi 18:30
BOZKIRDA
Bu çalışmamda doğup büyüdüğüm ve yaşamına tanıklık ettiğim bozkırı ve insanlarını göstermeye çalıştım. Bozkırın derin sessizliği, uçsuz bucaksızlığı, sadeliği, yazının kavurucu güneşi, kışının ayazı, ayın doğuşu ve sarı savanları beni her zaman derinden etkilemiştir.
Neden bozkır insanının fotoğrafını çektim?
Çünkü bu insanlar benim çocukluk kahramanlarım. Nüfus kütüklerindeki doğum ve ölüm kayıtları hariç belki de hiçbiri tarih kitaplarında yer almayacak. Ama bu insanlar, benim gerçek kahramanlarım olmaya devam edeceklerdir. Ben de bu duygu ve düşüncemden yola çıkarak bozkır insanıyla birlikte bir iz, bir tanıklık oluşturmaya çalıştım.
Burada gördüğümüz bu kuşak, karasabanı, traktörü ve biçerdöveri gördü ve kullandı. Bu kuşağın yaşamlarında su, ateş ve tohum çok önemliydi. Ateş canlı tutulmalıydı bundan dolayı tezek kutsallık mertebesinde değerliydi.Her sabah bacası tüten bir evden tezek közü alınarak ateş yıl boyu canlı tutulurdu. En büyük beddua “ocağın sönsün” idi.
Bozkırda su her zaman kıttır.Su ve emek tohumu yarına taşımak için gerekli olan en önemli şeylerdir. En büyük kavgalar,küfürleşmeler su yüzündendir. Bozkır, insanını da kendine benzetir. Toprağı sert ve kıraçtır. İşlemesi zordur. Bunun için elleri ayakları büyük,yüzleri çatlamış toprak gibi derin çizgilerle doludur.
Bu kuşağın kadınlarının çoğu en az on çocuk doğurdu. Çetin yaşam koşullarının elinden
kurtarabildiklerini büyüttü, birçoğunu da kaybetti. Sürüler besledi,tarla biçti,bağ budadı...
Bundan dolayı hepsi de çok direngen ve üretkendir.Bu ülkenin değerlerinin oluşmasında bu insanların katkısı büyüktür. Bundan nedenle de anlatılmayı, anılmayı da en fazla bu insanlar hak etmektedir.
Bu çalışma fotoğrafını çekmeme izin veren insanlarla birlikte meydana çıkmıştır, izin veren bu insanlara, beni bu topaklarda doğuran, acılarıyla, güzellikleriyle yaşamamı sağlayan annem ve babama , fotoğrafçı olmamda emeği geçen hocalarımdan Prof. Sabit Kalfagil’e ve Öğr. Gör. Kamil Fırat’a, yaşamımda en büyük destekçilerim olan eşim Tuncay ve kızım İdil Ilgaz’a, çekimlerde yardımcı olan Güray Demirhan’a, katkısı olan bütün arkadaş ve dostlarıma teşekkür ederim.
Mart 2008
Hürü KAYA.
İstanbul.
HÜRÜ KAYA
1971 yılında Kırıkkale’de doğdu. Ankara’da, 1993 yılında Hacettepe Üniversitesinde Kimya eğitimi alırken fotoğrafla tanıştı ve 1995’de fotoğrafçılık okumaya ara verdi. 2000 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’nden mezun oldu. Halen aynı üniversitede Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktadır. 2004 yılında “Halkevlerinin Etkinlikleri içinde Fotoğrafın Kullanımı ve Yeri (1932-1951)” konulu tezini tamamlayarak Yüksek Lisansını bitirdi. Çalışmalarını Belgesel Fotoğraf alanında yapmaktadır.